Eği­tim, kişi­sel gelişim ve topluma ve iş dün­yasına katılım için çok önemli bir ön koşul­dur. Özgür demo­kra­sil­erde her­ke­sin örgün ve yay­gın eği­tim sis­temine erişi­mi­nin sağlan­ması önem­li­dir. Eği­tim bir yan­dan ana­o­kulu, okul, mes­lek okulu, mes­lek eği­timi veren işy­er­leri ve üni­ver­site gibi örgün alan­larda, diğer yan­dan aile, kulü­p­ler, dini ve yerel toplu­lu­klar, ileri eği­tim, kül­türel kur­um­larda, medya gibi resmi olma­yan bağlam­larda ger­çe­kleşir. Kişi­sel gelişim ve çalışma haya­tına katılım için hem örgün hem de yay­gın eği­tim şart­tır. Bu, haya­tınızı bağım­sız ola­rak yaşa­manıza ve hem ken­di­niz hem de baş­kaları için sor­um­lu­luk almanıza ola­nak tanır. Geçir­gen bir eği­tim sis­temi, başlan­gıç koşul­ları ne olursa olsun fır­sat eşit­liği sağlar. Sana­t­sal özgür­lük gibi aka­de­mik özgür­lük de özgür demo­kra­si­nin olmazsa olmazıdır.

Kül­türel eği­tim ve poli­tik eği­tim, sosyal ve kül­türel hayata erişimi sağla­yan, uyum için temel faktör­ler­dir. Ayrıca bu say­ede far­klılıklar ve geri­lim­lerle başa çıkma ve bun­lara kat­lanma pra­tiği yapma imkanı da oluşur.