Süre­kli gelişen diji­tal yeni­li­k­ler, öze­l­likle yapay zeka alanındaki geliş­me­ler, toplu­mu­muzu bir­çok alanda değiş­ti­ri­yor. Bun­lar diğer öze­l­li­kler­inin yanı sıra ile­tişimi hız­lan­dırm­akta, bilgi ve enformasyona erişimi geniş­let­mekte, gün­lük süre­ç­leri kolaylaş­tırm­akta ve toplumu bir­çok alanda şekil­len­dir­mek­te­dir. Diji­tal dönüşüm aynı zamanda yeni kül­türel alış­veriş biçim­le­rine de ola­nak tanımaktadır.

Diji­tal­leşme ve yapay zeka, kül­türel ve sosyal yaşamı büyük ölçüde değiş­ti­ri­yor. Bu değişi­k­liğin sonu­çları henüz öngörü­le­me­mek­te­dir. Bu nedenle ilke­ler üzerinde anlaş­mak önem­li­dir. Yapay zeka bir araç ola­rak pek çok şeyi des­te­kleme kabi­li­y­e­tine sahip, ancak diji­tal­leş­mede olduğu gibi, bir bütün ola­rak düzen­leme de gerek­tirir. Öze­l­likle insan onuru ve kişi­lik haklarının dik­kate alın­ması gere­kir. Bu aynı zamanda telif hakkı için de geçer­li­dir. Etik ve poli­tik kar­arlar yapay zekaya bırakıl­m­amalı­dır. Burada son söz insana ait olmalıdır.